21 Şubat 2009 Cumartesi

guiza ve semih


Dilemma

Aslında hiç ilgim olmayan bir alanda yazacağım. Yazmazsam olmaz, diyerek yazıyorum. Konu Guiza ve dolayısıyla Semih. Sezon başından beri Fenerbahçe yazarları Guiza’ya demediğini bırakmadı. Bunu yaparken de hesaplarında hep Semih vardı. Kimilerinin “Genç” kimilerinin de “Ballı” dediği Semih... İlginç bir şekilde bir tür “Semih Muhipleri Derneği” oluştu. Bu dernek faaliyetleri kapsamında da Anelka bile kurban edilmişti vaktiyle, hatırlayınız; kimisi pervasızca, “Etoo’dan bile meziyetli” dedi Semih için, Fenerbahçe onsuz olamaz dendi, adamcağız buradayken Kezman’a adeta zulmedildi.
Son Hacettepe maçında oyun kopmuşken Semih’in attığı formalite goller yine şampiyonluk sevinciyle karşılandı. Her golde Guiza ekrana geldi. İşte Guizasız ve Semihli FB dendi. İnsafını kaybeden herkes sarıldı kaleme, vurdu Guiza’ya, methiyeler düzdü Semih’e. Ama Alex faktörü yeterince tartışılmadı, Guiza’nın çoğu zaman nasıl yalnız kaldığı…
Az önce Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı Gençlerin 1-0’lık galibiyetiyle bitti. Dikkatle Semih’i izledik. Hiçbir önyargı olmadan yazıyorum. 9o küsur dakika boyunca onca övgünün onda birini hak edecek hiçbir şey yapmadı; iki santim önündeki toplara vuramadı, kafaya çıkamadı kendini yere sessizce bıraktı, şut çekti top avuta bile çıkamadı, ikili mücadelelere giremedi… Aslında o enteresan “talihinin” yanında olmamasının dışında Semih aynıydı.
Az önce Rıdvan “Yüzde Yüz Futbol”da hiç sıkılmadan, Semih’i yine savundu, elinden geleni yaptı, diyerek; klişe olduğunu kendisini de kabul ettiği sözlerle… Bakalım yukarıda bahsettiğim derneğin diğer üyeleri neler diyecek Semih için, merakla bekliyorum.

Hiç yorum yok: