7 Şubat 2009 Cumartesi

3N 1 T (üçüncü yazı)

(3)

Bunun sorgulanması (yani "neden taraftar" kavramının), “aşk” kavramının sorgulanmasına benzer. Mehmet Ali Kılıçbay bir yazısında aşk denen şeyin direkt öznenin arzuları, beklentileri için olduğunu söylemişti. Yani ben birine âşıksam aslında kendim için aşığım. O sevgilinin bazı meziyetleri olsa da ruhsal veya fiziksel… Taraftarlık da öyledir. Kısmen.
Kişisel tatmini sağladığı sürece vardır taraftar. Kişisel tatmin de genel için düşünüldüğünde mutlak başarıdır. Yani her an “eski aşka” dönüşebilir takım ve taraftar da onu hayatının önceliklerinden çıkarır.

Bir takımın taraftarı olmanın tarihsel veya kentsel gerekçeleri ne olursa olsun son tahlilde “taraftarlık taraftar içindir!” saptaması damgasını vurur.

Hiç yorum yok: