6 Şubat 2009 Cuma

3N 1T (İkinci Yazı)


(2)
Neden Taraftar?

Bunun farklı farklı yanıtları vardır. Avrupa’daki bir şehir takımının taraftarı olmanın bazı tarihsel, kavimsel nedenlerinin olduğu bir hakikattir. Oralardaki ayrım şehir-devletlere kadar gidebilir. En yerel bir bakışla örneğin bir Milanolu taraftar aslında vaktiyle kendince bir devletin vatandaşıydı. Devamında o küçük krallığın bir tecellisi olan tutması da kaderin bir oyunu değil dayatmasıdır.
İzmir’deki Karşıyaka-Göztepe farklılığı da kısmen böyledir. Semtlerin oluşturduğu bir tercih vardır orada, kendini İzmirli değil de Karşıyakalı saymanın “orijinalliği”. Ankaragücü-Gençlerbirliği ayrılığı da içinde bir takım sosyolojik, kültürel unsurları saklar. Gençlerin “olaya” biraz daha elitsi yaklaştığı-yaklaşmış olduğu rivayet edilir. Lakin bir Eskişehirsporlu, Sakaryasporlu, Bursasporlu, Bolusporlu olmak günümüz itibariyle “gayri ihtiyari”dir. İşin en enteresan boyutu ise Adana’da yaşanmaktadır. Çünkü baba ve oğul arasında bir tercih farkı olsa da bunun hiçbir ruhbilimsel, sosyo-ekonomik, kültürel vs filan gerekçesi yoktur. Şöyle bir fark olabilir: Popülerlik. Bu popülerlik de kendini iki biçimde gösterebilir:

1) Taraftar kitlesinin popülerliği ve şehirde iyi örgütlenmesi yani kendini iyi ve etkili tanıtması

2) Takımın liglerdeki başarısı

Bu tercihlerin renklerle de ilgisi yoktur. Benim takımımın renkleri ne ise en güzeli de odur. Bunu geçelim. Peki en nihayetinde bir taraftar neden taraftar? Bunun cevabını da bir sonraki yazıda vereyim, oradan da devam edeyim…

Hiç yorum yok: