6 Kasım 2009 Cuma

mehmet topal ve pique

Barcelona'da Messi'nin sağ bekte kayarak topu rakibinden çaldığını ya da Henry'nin Puyol'un kademesine girdiğini gördünüz mü? Hatırladığınız sahnelerin sayısı beşi geçer mi? Peki Rijkaard “top sizin ayağınızdayken gol yeme şansınız sıfırdır ve her an gol atabilirsiniz” diyen Cruyff'tan farklı mı düşünüyordur?

Liberosuz oynatıyor diye Hiddink'i kovmuştuk, sonra Hıncal ağamız buyurdu Lucescu'nun arkasına teneke bağladık. Sırada Fenerbahçe'ye çeyrek final oynatan Zico vardı. O'nu da tek forvet, çift forvet geyiğine meze yaptık … ama doymadık. Son atasözümüz de fazla gecikmedi: Rijkaard ve B planı.

Sizleri bilmem ama ben A planından memnun olanlardanım. İşleyişte aksaklıklar olabilir ve olacaktır da. Unutmadan Rijkaard'lı Barcelona da ilk sezonunda 14. sıraya kadar gerilemişti ve fakat burası Türkiye. İlk senesinde takımı Türkiye ve Avrupa'da şampiyon yapmayan futboldan anlamıyordur. A planı hakkında Uğur Meleke haftalardır Galatasaray'ın topu yana ve geriye oynayıp eveleyip gevelediğini, Mehmet Demirkol ise Fenerbahçe'nin bir, Galatasaray'ın dört Alex'le oynadığını, takım savunmasında tüm yükün gerideki altılıya kaldığını yazdılar. Bense problemin ne pas oyununda ne de hücuma dönük oyuncu sayısının çokluğunda olduğunu düşünüyorum. Cruyff'la aynı futbol dilini konuşan Rijkaard'ı getirmek, model oyun olarak Barcelona'yı almak demekse eğer, Henry, İbrahimoviç ve Messi de kendi yarı alanlarına çekilmiyorlar. Tersine, bu problem defans oyuncularının daha fazla hücum etmesi, defans oyuncularının hücum oyuncularına yakın oynamasıyla çözülüyor. Rakibin hızlı hücumlarının ve geniş alan bulmasının engellenmesinin yolu da topun sürekli Barcelona da kalmasından geçiyor.

Galatasaray'a dönersek sorun, topun sarı kırmızılılarda kalması gerektiği kadar kalmaması. Servet, Gökhan ve Emre'nin oyun kurma bir tarafa basit paslaşmaları bile çok zayıf. Son Sivasspor maçında Mehmet Topal oyunu başlatabilmek için o kadar geriye çekildi ki üçüncü stoper gibi oynadı. Orta sahada ise Ayhan belki alt yapı temelinden belki de yaşından kaynaklı tek top oynayamıyor. Mutlaka topu alıp, topu sürmesi, sağa sola çekmesi gerekiyor. Böyle olunca da takım günümüz futboluna ters bir şekilde savunmacılar ve hücumcular şeklinde ikiye bölünüyor, sonra da orta sahada kaptırdığı toplardan golleri yiyor. Oysa Mehmet Topal savunmaya çekilse takımın pas yüzdesi artar, takım geriden sağlıklı ve daha çabuk oyun kurabilir, Mehmet defansı orta sahaya yaklaştırır, topa sahip olma oranı artacağı içinde rakibe verilen kontratak sayısı azalır. Peki riskler nelerdir? Galatasaray'ı kendi yarı alanına hapseden takımlara karşı Mehmet pozisyon hataları yapar ama böyle takımlardan toplasan sekiz tane çıkmaz, onlar da zaten şampiyonlar liginde. Orta sahaya ise transferden başka yol yok gibi duruyor. Ekşi sözlük ahalisinin bile ‘mastürbasyon yapsa kesin Aids olur' dediği Linderoth'tan umudu kestik. Pellegrini ile sorun yaşayan Guti yaşına rağmen ilaç olur ama bakalım Haldun Üstünel sefere çıkar mı çıkmaz mı.

Hiç yorum yok: