22 Temmuz 2009 Çarşamba
don kişot olmak
Ajanslarda rastlanan kıyaslardan bahsedelim. Malum transfer dönemi ya, kim ne kadar alır, hangi takım ne değerdedir... gibi yorumlara sıkça tanık oluruz.
İşte böyle bir haber üzerinden gidelim. Çıkış noktamız Ajansspor'un çalışması olsun. Şöyle:
En pahalı takım, "Fenerbahçe: 100.926.000 Avro" ile...
En "pahasız" takım, "Diyarbakırspor: 8.277.000 Avro" ile...
Bu anlamda en kıymetli futbolcu "Arda: 15.000 Avro" ile...
Diyarbakısporlu bir futbolcunun ortalaması da basit bir işlemin sonucundadır.
Durum böyleyken yorum da ortadadır, fazla bilmişliğe gerek yok. Üstelik yeni bir şey de değil bu. Futbolun tabiatı böyle, dünyanın her yerinde böyle.
Ne yapalım, futbola küselim mi tavşan-dağ misali? Hepimiz "büyük" takım taraftarlarına mı dönüşelim, bu adaletsiz mücadelede daha az üzülmek için? Yoksa, "benim takımım her haliyle değerli ve güzeldir, her bir futbolcum kıymetlidir" geleneksel yaklaşımıyla Don Kişot olmaya devam mı edelim?
Benim cevabım Don Kişot olmaktan yana.
Varsın takımım Süper Ligde bile olmasın, sahaya çıksın, topunu oynasın.
Biz yel değirmenlerini canavar bilip onlarla savaşmanın keyfinden de haz alırız.
Nazım'ın dediği gibi; Teslim olmamakta bütün mesele...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
don kişot olmanın bazı arızaları olsa da don kişotluktur tercihim...
ah! her şey akıp gider, bir tarlalar ve sevda kalır.....
para, çek,seneti oyuncuların değeri falan hikaye, her şey akıp gider bir tribünler ve sevda kalır....stop..
Ne 1000 ne de 10000 sadece renkler ve arma.
Yorum Gönder